Yaşamak Bir Ağaç Gibi Tek ve Hür, Ve Bir Orman Gibi Kardeşçesine...

Misak-i Milli içinde...

Site Menüsü
Saat
Site Haritası
Sıra Pakistan’da!

 

 
 
Sıra Pakistan’da!

Usame Bin Ladin, ABD’nin 1980 model “Yeşil Kuşak” projesinin mahsulüydü.
Amerikalılar, Sovyetleri Afganistan’dan püskürtmek için o bölgede Müslüman direnişçileri örgütlemiş, İslam dünyasının her yanından insan devşirmişlerdi.
Usame mücahitlerini CIA silahlandırdı, eğitti, besleyip büyüttü.
80’lerin sonunda Ruslar çekilince zaferden başı dönen El Kaide kontrolden çıktı; ama Washington, örgütü bu kez de yayılmacılığına meşruiyet kazandırmakta kullandı.


Bin Ladin, ABD için Rusların yokluğunda oluşan “yeni düşman” ihtiyacını karşıladı; her saldırısında, Amerikan savunma bütçesinin kabartılmasına, Irak’ta, Afganistan’da masum kanı akıtılmasına bahane yarattı.
Sonunda ABD, elleriyle yarattığı eski ortağı Bin Ladin’i denize gömdü.
Karşılığında ona bir efsane unvanı bahşetti.
* * *
Olup bitene geniş bir çerçeveden bakalım:
Bugün yaşananların işaret fişeğini, 2003’te Beyaz Saray’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Condoleeza Rice çakmıştı.
Washington Post’a yazdığı 7 Ağustos tarihli yazı, “Ortadoğu’yu Dönüştürmek” başlığını taşıyordu.
2. Dünya Savaşı’ndan sonra Amerika’nın kendini Avrupa’nın dönüşümüne adadığını hatırlatan Rice, “Şimdi sıra Ortadoğu’da” diyor, bölgedeki 22 ülkeden bahsediyordu.
“300 milyon nüfuslu bu 22 ülkenin toplam gayrisafi milli hasılası, 40 milyon nüfuslu İspanya’nınkinden az”dı.
Sebep, “demokrasi açığı” idi.
“Bunun yarattığı umutsuzluk havası, nefret üreten ideolojiler ve canlı bombalar için uygun bir zemin yaratıyor, bölgeyi istikrarsızlaştırırken ABD’nin güvenliğini de tehdit ediyor”du.
Ama Saddam’ın çöküşü, “Fas’tan İran Körfezi’ne kadar reform taleplerini güçlendirmişti”.
Şöyle diyordu Rice:
“Ortadoğu’nun dönüşümü kolay olmayacak, vakit alacaktır. Sadece askeri değil, ekonomik, diplomatik, kültürel çabalar da gerektirecektir. Ortadoğu’da demokrasi isteyen halklarla birlikte çalışmaya ve onlara yardım etmeye hazırız. Çünkü hem bölge halklarının özgürlüğünü, hem Amerikan halkının güvenliğini istiyoruz.
* * *
Obama iktidara geldiğinde bazı iyimserler, Bush’un yayılmacı politikalarının bir nebze dizginleneceğini, savunma harcamalarının sosyal harcamalar lehine kısıtlanacağını sandı.
Tersine...
Obama, savunma harcamalarını artırdığı gibi, Rice’ın haber verdiği “Ortadoğu dönüşümü”nün icraatçısı oldu.
Askeri dayatmayla bir topluma demokrasi enjekte edilemeyeceği Irak ve Afganistan’da görülünce işgale, diplomatik, ekonomik, kültürel boyutlar eklendi; “iç dinamik” tetiklendi.
Bin Ladin operasyonunu, Ortadoğu’nun dönüşümünde “dış baskı ile iç katkı”yı buluşturan bu yeni yaklaşımın zaruri bir parçası olarak ele almak gerek.
* * *
Sırada ne var?
Hem ABD’yi hem terörü iyi bilen “Çakal Carlos”, 2 yıl önce Pakistan’a dikkat çekmişti.
Fazıl Duygun’a verdiği demeçte “ABD’nin asıl hedefi Pakistan’dır. Çünkü Pakistan, nükleer güce sahip yegâne İslam ülkesidir. İlk fırsatta müdahale edip liderliği devirmeye ve nükleer silahların kontrolünü devralmaya hazırlanıyorlar” demişti.
Bin Ladin, Pakistan Harp Okulu’na yakın bir evde basıldı.
Fatura, Pakistan’ın önünde şimdi...
Kameralarımızı İslamabad’a çeviriyoruz!

  
2191 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
SİGORTA GÜNDEM
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam19
Toplam Ziyaret1249982
Takvim
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.477332.6074
Euro34.596434.7351
Üyelik Girişi