Yaşamak Bir Ağaç Gibi Tek ve Hür, Ve Bir Orman Gibi Kardeşçesine...

Misak-i Milli içinde...

Site Menüsü
Saat
Site Haritası

Anasayfa

İşsizlik ve yoksulluğun önlendiği, sevgi ve kardeşliğin egemen olduğu, mutlu insanlar ve DÜNYA'ya mutluluk katan, müreffeh, mutlu bir TÜRKİYE dileklerimle...
Yaşanan durum, Fransız ihtilali sonrası Fransa Donanması’nın düşürüldüğü duruma benziyor. Yani böylesine acımasız ve gözü kara tasfiyeler ancak ihtilallerde yaşanabilir. Unutulmamalıdır ki, bir savaş gemisi, yeni inşa edildiği takdirde üç yıl içerisinde temin edilebilir. Ancak buna kumanda edebilecek gemi komutanı 15 yılda, komodor 20 yılda, amiral ise 25 yıl da yetişir. Savaş gemileri ile silah ve sistemler onlara kumanda edecek etkin ve yetkin Amiral ve komutanlar olmadan bir hiçtir. Gelecek vadeden birikimleri, deneyimleri, kişilikleri ve bulundukları görev yerleri ile bu personel, Türkiye’nin Akdeniz’de etkin bir deniz gücü olmasında en büyük rolü oynayan nitelikli ve liyakatli yetişmiş insan gücünü temsil ediyordu. Diğer bir deyişle Deniz Kuvvetleri’nin “A” takımıydılar.
31.12.2010
07.12.2012
AKP’nin bu hamlesinin iki temel hedefi var. Birincisi, inşa ettiği rejimin karakterinde olan “otoriterleşmeyi, merkezileşmeyi” daha çok tesis etmek, yereldeki her tür muhalafeti, özgür iradeyi etkisiz kılmak ve yaklaşan seçimlerde hegemonyayı pekiştirmek. Diğer hedef de,neoliberal zihniyeti yerel yönetimlere iyice hâkim kılmak, yerelden daha fazla vergi devşirip büyükşehirlerce satılan belediye hizmetini iyice metalaştırıp müşteri nüfusu çoğaltmak, yereldeki her tür arsa rantına hiçbir muhalefetle karşılaşmadan hükmetmek, imarla ilgili en ufak bir pürüze bile izin vermeden kentsel yağmanın önündeki tüm çapakları kaldırmak.
Cumhuriyet yazarı Emre Kongar, isim vermeden medyadaki “Parti Komiserlerini” yazdı. İşte o yazı: “AKP iktidarının, medyaya uyguladığı büyük ve sürekli baskı dört sonuç verdi: 1) İktidar yanlıları doğrudan doğruya gazete ve televizyon patronu yapıldı.
19.11.2012
20.10.2012
Sabah Gazetesi yazarı Nazlı Ilıcak, bugünkü yazısında Hanefi Avcı'dan aldığı bir mektuba yer verdi. Yazısına "Üçüncü Yargı Paketi'yle adli kontrolde cezanın üst sınırı kaldırıldı. Birçok kişinin tutuksuz yargılanmasının önü açıldı. Buna rağmen kamuoyunun yakından bildiği kişilerin çoğu hâlâ cezaevinde." diye başlayan Ilıcak, Avcı'nın durumunu şöyle anlattı: "Avcı, 'Haliç'te Yaşayan Simonlar' isimli bir kitap yazmıştı. İddia, bu kitabı, örgütün talimatıyla yazdığı şeklindeydi. Oda TV bilgisayarında, Nedim Şener ile irtibatlı olduğuna dair metinler ele geçirilmişti. Ayrıca, Devrimci Karargâh örgütünden Necdet Kılıç'la ilişkili olduğu, ona telefonlarının dinlendiğini haber verdiği, böylece örgüte yardım yataklık ettiği ileri sürülüyordu.
Amerikan menfaatlerine karşı çıkan Org.Aytaç Yalman, Org.Şener Eruygur, Org.Çetin Doğan, Org.Hurşit Tolon, Org.Fevzi Türkeri, Org.Tuncer Kılınç, Org.Yaşar Büyükanıt, Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün talimatlarına uymadıkları gibi her an muhtıra verebilirler. Bu bakımdan değerlendirildiğinde güçlü bir medya grubunun oluşturulmasına acilen ihtiyaç duyulmaktadır. Bu konu Recep Tayyip Erdoğan ile paylaşılmış olup gereğinin değerlendirileceği hakkında olumlu değerlendirmelerin yapıldığı ve yapılacağı teyidi alınmıştır.”
12.10.2012
26.09.2012
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içinde bir cunta oluşturulduğu iddiası var. 367 sanık var davada. Bunların 250’si tutuklu. Ergenekon davasından sonra kamuoyunu en çok meşgul eden, askeri ve siyaseti en çok geren dava Balyoz davası oldu. Savcının 250’si tutuklu, 362 muvazzaf ve emekli subayın hepsi için 20 yıla kadar hapis istediği davada sanıklar hiçbir zaman iddiaları kabul etmedi. Sanıklar ve sanık avukatları ısrarla eldeki delillerin sahte olduğunu söyledi ve çelişkileri gözlerr önüne serdi.
Tarihimizle yüzleşelim! Bu lafın en çok kullanıldığı tarihlerden biri kuşkusuz, 12 Eylül 1980. Sözüm ona bugünlerde bir davayla yargılanıyor. Ben size ne o davayı, ne de o eski günleri anlatacağım, benim derdim bugünle, çünkü 12 Eylül hâlâ sürüyor.
21.09.2012
12.09.2012
Bilinen tek şey, Berberoğlu’nun bölgeye güvenlik güçlerinin özel konuğu olarak ısmarlama haber yapmak için gittiğidir ki haberi okuyan ve resimlere bakan herkes zaten bunu görüyor. Şu halde, bakın resim ortada Hakkari’de PKK hükümranlığı yok demek ne kadar inandırıcı? Ne yalan söyleyeyim bu haber bana masabaşı yani bozacının şahidi şıracı misali Tayyip’in şahidi Hürriyet gibi geliyor!
Çünkü “çöl demokrasisi” ortamında bunların hiçbirisi sarsıcı, şaşırtıcı gelmiyor. İnsanlar tersine bu “okşarım da döverim de” halinden hoşlanıyor. Güçlüyle yapılan yazılı olmayan temel anlaşmanın özündeki “tokluk karşılığı susmak” formülüne kamuoyu öyle şartlandırılmış ki; alışveriş bozulmadığı sürece sisteme itiraz gelmiyor.
04.09.2012
09.08.2012
... 30 ...

   MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ün GÜNLÜĞÜNDEN

Tarihte bugün Atamızın faaliyetleri için ve merak ettiğiniz her gün için lütfen tıklayınız.

Atatürk takvimi, portre ve slaytları için lütfen tıklayınız.

  

             


SİGORTA GÜNDEM
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam75
Toplam Ziyaret1251820
Takvim
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.134832.2635
Euro34.937735.0777
Üyelik Girişi