Her ülkede her dönemde iktidarlar medyadan şikayet eder.
Buna karşılık muhalefet, medyanın, medya özgürlüğünün yanında yer alır.
İktidarla muhalefet yer değiştirdiklerinde, parti farkı pek olmaksızın, yine aynı manzara devam eder.
Bu adeta bir kuraldır.
Ama ülkedeki demokratik rejim, medya özgürlüğünü siyasal iktidarlara karşı korur:
Anayasalar, yasalar, yargı erki, muhalefet partileri bu korumanın güvenceleridir.
|
|
28.12.2011 |
16.12.2011 |
05.12.2011 |
21.01.2011 |
29.12.2010 |
22.02.2011 |
"Kurtuluş Savaşı ile İlgili İngiliz Belgeleri" adlı kitabın yazarı Gotthard Jaeschke, VI. Sultan Mehmet Vahdettin'in İngiliz dostluğunu kazanmak için "İngilizlere yalvarıp yakardığını" belirtmiştir. Sina Aksin de, "İstanbul Hükümetleri ve Milli Mücadele" adlı kitabında Vahdettin'in İngilizlerle ilişkilerini anlatırken, "Yalvaran Bir Padişah" başlığını kullanmıştır.
Belgeler, G. Jaeschke'nin ve S. Akşin'in bu değerlendirmelerini doğrulamaktadır.
Akşin, Vahdettin'in aşın İngilizciliğini, "Saray, kurtuluşu İngiliz İmparatorluğu ile bütünleşmekte görüyordu; çünkü halife sıfatı ancak bir Müslüman imparatorluk camiası içinde anlam ve değer taşıyabilir, dolayısıyla saygı görebilirdi" diye açıklamıştır. |
İtaat= Boyun eğme, buyruğa uyma. İhanet= Hıyanet, hainlik.Dünya kültüründe “itaat” ile “ihanet” zıt kutupların keskin fiilleridir.
Bu iki fiil, insan onuruna/insan fıtratına ters düşen eylemlerdir.
İtaat eden de ihanet eden de iki dünyada kendine yatacak yer bulamaz!
Bize öyle öğrettiler!
Ortadoğu kültüründe “itaat” ve “ihanet” çoğu kez iç içe geçer.
İtaat eden aynı zamanda ihanet edendir!
|
24.05.2013 |
22.03.2013 |
Benim gibilerin taşıdığı genel kanı: Silivri Davaları, bir yönü ile, “1 Mart Tezkeresi Oylaması” sırasında sessiz kalan TSK’nın ABD tarafından yeniden kurgulanmasıdır. Yıllarca işbirliği yaptığı, komünizme karşı omuz omuza mücadele verdiği, yaptığı darbelere destek çıktığı, en azından köstek olmadığı müttefik TSK’nın kendisini, ona göre çok önemli bir dönemeçte aksine söz verdiği halde, yalnız bırakmasını ABD asla affetmeyecekti, nitekim öyle de oldu! |
8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın zehirlenerek öldürüldüğü iddialarını sahiplenen AKP ve yandaş basının çıkardığı onca gürültüye rağmen Adli Tıp raporu suikast iddialarını çürüttü. Özal'ın naaşında yapılan incelemelerde iddia edilenin aksine Özal’ın zehirlenmediği ortaya çıktı. Özal’ın bedeninde tespit edilen maddelerin zehirlenme sonucunda ölüme yol açacak dozda olmadığına karar verilirken, Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu’nun yayınladığı rapora göre, naaşta tespit edilen 4 maddenin Özal'ın zehirlenme sonucuna ölümüne yol açan maddeler olmadığı sonucuna varıldı. |
16.03.2013 |
10.12.2012 |
1 ... 34 35 36 37 38 39 40 41 ... 41 |
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ün GÜNLÜĞÜNDEN
Tarihte bugün Atamızın faaliyetleri için ve merak ettiğiniz her gün için lütfen tıklayınız.
Atatürk takvimi, portre ve slaytları için lütfen tıklayınız.